18 Şub 2014

BALİBEY'E AVM MERDİVENİ


                   Tarihe, AVM Merdiveni

            Tarihi mekânların kendilerine has bir büyüsü vardır. Bunu sağlayan şey o yapının ne kadar eski olduğundan çok, çevresiyle oluşturduğu atmosferdir.

            Kapalıçarşı’ya alışverişe gelen insanların barınması için yapılmış, 15. Yüzyıla ait Balibey Han’a bir bakın! Artık restorasyondan mı, uygunsuz metalik aksamdan mı, nedense sanki tarihi yapı görüntülü bir modern zaman çarşısı havasındadır.
            Haydi, biz yine “burası önceden mezbelelikti, kötü mü oldu bu hali yani” deyip, susanlardan olalım.
            Fakat şu günlerde Balibey merdivenlerinin yanı başında hummalı bir inşaat faaliyeti var. Tarihi doku arasında kalmış bir gıdım yeşil alan iş makineleri marifetiyle enikonu örseleniyor. Nedir, diye bakınanlar için büyük boy afişler asılmış: “yürüyen merdiven yapacağız ” diyorlar.
            Haydi, biz yine “belediye çalışıyor” deyip, susanlardan olalım. Ama vicdanlar susak değil ki! Muhtemelen Balibey Han kurulduğundan beri kullanılan mevcut merdivenin yanına yeşil alanı ve tarihi örseleyerek bir AVM merdiveni yapmak neye lazım, diye düşünüyor insan…
            Arkada ecdat yadigârı kale surları, yan tarafta atalarımızın atlarını bağlayıp yiğit gövdelerini dinlendirdikleri tarihi han yer alacak ve biz şuncacık basamağı çıkmaktan aciz sayılacağız. Oldu mu şimdi bu?    
                                                                 
             Peki, yeşili, tarihi, sağlığı zedeleyen bu AVM merdiveni ne adına yapılıyor?
            Herhalde tarihi atmosferi balon yerine koyup, iğne batırmak adına yapılmıyor. O alanda kalan bir avuç yeşilliğin yok edilmesi de amaç değildir. Acaba birinci derece arkeolojik sit alanında koskoca iş makinesiyle çalışmanın dayanılmaz keyfi için mi yapılıyor? Yoksa sağlıklı yaşam için spor yapın, yürüyün, koşun diyen devlet politikasını boşa çıkarmak adına mı yapılıyor?                                                                   

            Tarihiyle, yeşiliyle, havasıyla, suyuyla Bursa, hepimizin sevgili şehridir.
            İlle bir merdiven yapılacaksa, şartsa; mevcut merdiveni restore etmek evladır. Tarihi hava verilmiş daha geniş bir merdiven yakışır, oraya… Daha çok insan yürür, merdivenin bir kenarında sokak çalgıcılarına yer açılır, gez göz arpacık fotoğraf çektirir insanlar, bir basamağa ilişerek dinlenir,  sırtını tarihe veren kimi hülyalılar da aşağıda akıp giden âlemi seyreyler. Fena mı olur?

            Ha, AVM merdivenini yapacağız, kararlıyız; istemeyen binmesin kardeşim, derseniz bak, üstümüze alınmayız. O yürüyen merdivene herkes gibi aklı tembel, vicdanı tembel, ruhu tembel, kendi tembel bir şekilde şahane bineriz, bilesiniz…
            Ama…
 
                                     BURSA DA MEYDAN 20 Şubat 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder