Eski Bakan Binali Yıldırım’ın kardeşinin İstanbul Kızılay Şube Başkanı olduğunu böylece öğrendik. İlhami Yıldırım kardeş, "Ya bu ülkede eşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz." Diyesi imiş.
Ne zaman mı?
Uğur Kurt adlı yurttaşın İstanbul Okmeydanı’nda Sokak ortasında başında vurularak öldürülmesinden hemen sonra… Uğur Kurt’un taziye için Cem evine giderken polisin açtığı ateşle öldürüldüğü ortaya çıktı. Ardından mahallede çıkan olaylarda ne yazık ki bir kişi daha yaşamını kaybetmişti.
Ve milletin bağışlarını insanlık için kullanması gereken bir yardım kuruluşuna nasılsa sızmış bu faşist bozuntusu, bir ölümün ardından “ya sessiz olun ya da biz sizi sessiz hale getiririz” tafrasında, adeta ulusa sesleniyor.
Varlık nedeni ve gücünü milliyet, dil, din, mezhep, renk ve benzeri hiçbir ayrım gözetmemekten alan, hepimizin iftiharı Kızılay’da bu tiplerden daha fazla olmadığını umuyoruz.
Kendilerini ülkedeki her şeyin sahibi sanmaya başlayan, bu arızalı muktedirlerin hangi eğitim sisteminde, nasıl bir güdü ile yetiştiklerini merak etmiyor da değiliz.
Ne zaman mı?
![]() |
Başından Vurularak Öldürülen Uğur Kurt Ve Ailesi |
Ve milletin bağışlarını insanlık için kullanması gereken bir yardım kuruluşuna nasılsa sızmış bu faşist bozuntusu, bir ölümün ardından “ya sessiz olun ya da biz sizi sessiz hale getiririz” tafrasında, adeta ulusa sesleniyor.
Varlık nedeni ve gücünü milliyet, dil, din, mezhep, renk ve benzeri hiçbir ayrım gözetmemekten alan, hepimizin iftiharı Kızılay’da bu tiplerden daha fazla olmadığını umuyoruz.
Demek ki bu heriflerin, elinde olsa bir deprem anında kendilerine göre “sessiz” olmayan insanlara, mesela Gazi Mahallesine bırakın yardımı, Kızılay’a çorba bile dağıttırmayacaklar.
Burada Ağabey Binali Yıldırım’ın hakkını teslim etmek gerek tabi, kardeşinin bu eşekli tweetiyle ilgili olarak “Sosyal medyada yer alan mesajlar benim tarafımdan asla kabul edilemez.” Demiştir.
**** Kendilerini ülkedeki her şeyin sahibi sanmaya başlayan, bu arızalı muktedirlerin hangi eğitim sisteminde, nasıl bir güdü ile yetiştiklerini merak etmiyor da değiliz.
Şimdi mesela, eşeklerin sessiz yaşadığını ilk kez duyuyoruz.
Zira Türkçe de, “eşek gibi sessiz yaşamak” diye bir deyim yoktur. Türkçede “eşek gibi çalışmak” fiili vardır. Çoğu zaman övünme ve bir parça da sızlanma için kullanılır. Hani “eşek olana semer vuran çok olur” gibi…
O sessizlik vasfı belki daha çok koyunları çağrıştırır.
Bir de eşeklerin çok güzel gözleri vardır. Ülkemizin bazı yörelerinde insanlar birbirini “eşek gözlüm” diye severler.
Sevimlidir, eşekler, özellikle de sıpaları…
Eşek sütü anne sütüne en yakın süttür; çok besleyicidir.
Eşeklerden iyi kılavuz olur. Yol açmak için eşeklerden yararlanılır. Öne bir eşek katılır, ardı sıra hesaplamaları yapan mühendisler rotayı kâğıda döker.
Barış Manço’nun o çok sevilen şarkısının adı hatırlarsınız, “arkadaşım eşek’tir.”
Fakat eşekler oldukça rahatsız edici bir sesle anırırlar, öyle sessizdirler falan; değildir, yani…
Ayrıca eşekler, çok demokrattır. Tarih boyunca insanlar arasında hiçbir ayrım gözetmeden hizmet etmişlerdir.
Ha, bakın bir de “eşekten düşen iflah olmaz”, derler ki!
Vallahi bak, düşmeye gör…
29 Mayıs 2014 Perşembe / Bursa’da Meydan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder