Kaderimiz,
Kömür Karası Bir Huzur mu?
Türkiye 2014 yılının 14 Mayıs’ında bahara yakışmayan,
kapkara bir güne uyandı. Sabah ajansların duyurduğu, Somadaki maden kazasında
200 işçinin öldüğü haberi ülkeyi yasa boğdu. Ne yazık ki şehit emekçilerin
sayısı giderek artarak 274’e ulaştı. Ancak hala ulaşılamayan işçiler var. Yaşamını
kaybeden madenci sayısının bundan daha fazla olduğu iddiaları yurttaşlarımızın
huzursuzluğunu artırıyor. Fakat bu trajik sayı bile Türkiye tarihinin en büyük maden kazasını yaşadığımızı ortaya koyuyor.
Somadaki maden kazası ülkemizde büyük infial yarattı.
Hükümet önlem olarak derhal 3 gün yas ilan edip tüm ülkede camilerden sala
verilmesini sağladı. Keşke bu hızlı kararlar onca canımız yok olmadan gerekli
ve yeterli önlemler için alınabilseydi.
****
Başbakan Erdoğan daha önceki maden kazalarında yaptığı gibi
işi “kader” diyerek, açıklayıverdi. Soma belediyesinde gazetecilerin
sorularını yanıtlarken de (2)“Arkadaşlar
yani biz bir defa bu tür ocaklarında, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen
buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay
vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey
yok.”
CHP’nin bundan kısa bir süre önce maden ocaklarındaki
sorunlara dikkat çeken meclis önergesini MHP ve HDP de desteklemiş fakat
iktidar partisince gündeme alınmamıştı.
Başbakana bu durum hatırlatıldığında ” O günkü gündemde bu Soma ile ilgili CHP’li
vekilin getirdiği öneri veya önerge, sadece o günkü gündemi engellemeye
yöneliktir. Kendi konuşmasında Soma’yla ilgili tek kelime bulamazsınız. Başlıkta
Soma geçiyor ama içerde yok.”
Bu durumda geriye yas ilan etmek ve sala verdirmekten
başka iş kalmıyor. İşçilerimizin kömür karası kaderlerine bakar mısınız?
Allahın verdiği o hafızalarınızı bir yoklarsanız: 17 Mayıs 2010 da Zonguldak’ta 30 maden işçisi yaşamını yitirdiği o faciayı hatırlarsınız. Başbakan Erdoğan’ın, olayın ardından yaptığı açıklamada "Bu mesleğin kaderinde var" demesi o gün de tepkilere neden olmuştu.(2) Kader…Tıpkı, bugünkü gibi...
Dönemin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçer'in sarf ettiği sözleri duyanlar ise akıllarına mukayyet olduklarına
şükrettiler. Dinçer, şunları söylemişti
(2): "O patlamadan kaynaklanan şok,
galeriye ve asansöre zarar vermiş. Yeraltındaki tahribat, kurtarma çalışmalarını
da olumsuz etkiledi. Kurtarma ekipleri, çok büyük risk alarak kurtarma
çalışması yaptı. İlk 19-20 cesedimizde bahsettiğiniz türden herhangi bir şey
yoktu. Güzel öldüler. O konuda ben
acı çekmediklerini ve fizik olarak da güzel öldüklerini buradan rahatlıkla
söyleyebilirim. İlk çıkardığımız 20 kişinin kimlik tespitinde sorun çıkmadı.
Diğerleriyle ilgili DNA testine başvurmak zorunda kaldık. Bütün işçilerimizi
ailelerine teslim ettik. Hepsi defnedildi, hepsi huzur içindeler.”
Memleketin kaderi maalesef bu, kömür
karası acayip bir huzur içinde olmak…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder