29 Oca 2011

anatomi

ANATOMİNİN MAHREM DURUŞU

Geçen hafta Avrupa’nın bulvar gazeteleri Alman başbakanı Angela Merker yüzünden birbirine girdiler. Anlaşıldığına göre; İngiliz “Sun” gazetesi Alman başbakanı Bayan Merker’in poposunun göründüğü bir fotoğrafını yayınlamış. Bunun üzerine belki yüz binlerce çıplak kadın resmi yayınlayan Alman bulvar gazetesi “Bild”, Şansölye Merker’in geri savunmasını üstlenmiş.
Bild gazetesi F.J.Wagner imzasıyla başbakanın mabadını şöyle savunmuş: “Utanın. Benim şansölyemin arka tarafı sizin Londra’da viskiyle şişmiş popo suratınızdan daha sempatiktir. Benim için şansölyemin kafası önemlidir. O fizik doktorudur. Siz daha Einstein’in kim olduğunu bilmiyorsunuz. Anlayabildiğiniz tek dil, futbol dili. Dünya kupasında Sun’daki fotoğraflar için sizi sahalardan sileceğiz. İntikam tatlıdır, sizi ağlatacağız.”
İşte böyle! Girmeye çalıştığımız Avrupa’nın magazin basınında durumu budur! Vallahi, bunların yanında bizim bulvar gazeteleri Henry Miller’in edebi “oğlak dönencesi” ayarındadır.
****
İnsanoğlu hep merak etmiştir; saklı olanı daha çok merak etmiştir
13. yy. İslam hekimlerinden İbn-ün-Nefis “insanoğlu yaratıldığından beri bedenin iç kısmını merak etmiştir.” Demişti. Ancak hep biliyoruz ki söz konusu olan beden ise insanoğlunun bütün ilgisi neredeyse beden üzerinedir.
Günümüzde internet denilen “dişleri bir tamam canavar” tarafından insan vücudunun dışı, içi ve bin bir çeşit halleri gözler önüne serilmiştir. Ne yazık ki yaşadığımız yeniçağ, anatominin mahrem duruşu için şairin sarfettiği “olmaz ki / böyle de yatılmaz ki” dizelerindeki mahcubiyeti katbekat aşmıştır.
İnsan vücuduyla ilgili olarak her kültürün kendine özgü bir yaklaşımı vardır. Bazı kültürlerde çıplaklık normale yakın kabul görürken, diğerlerinde tabusal derecede dehşet yaratabilir. Afrika’da kadınların ve erkeklerin yarı çıplak dolaşmaları normalken; bu hal Irak’ta kafa kesmek için iyi bir neden olarak algılanabilir.
****
Anatomi sporun, sanatın ve bilimin ortak paydasıdır.
Anatome, yunanca “kesmek” anlamındadır. Canlı varlıkların şekil ve yapılarını inceleyen anatomi temel bir tıp bilimidir. Öte yandan, sanatta ve sporda insan vücudu hep önde gelen imgedir.
Antik olimpiyatların pagan tanrılar adına yapılması ve sporcuların çıplak olarak yarışmaları nedeniyle Hıristiyanlar tarafından “kâfir törenleri” olarak nitelendirildiği ve yasaklandığı biliniyor. Genel çerçevede bakıldığında bütün tek tanrılı dinler insan vücudunun örtünmesinden yana telkinde ve hatta zorlamada bulunmuştur.
Yükselen Hıristiyanlığa rağmen çok tanrılı pagan dinlerin hâkim olduğu bir merkez durumundaki kütüphanesiyle ünlü İskenderiye de insan anatomisi üzerine çalışmaların yapıldığı da biliniyor. İçinde 900 bin cilt el yazması eser olduğu tahmin edilen efsanevi kütüphane bir anlamda anatomiye olan merak yüzünden yakılmış yıkılmış; yok edilmiştir. Sonuçta İskenderiye’nin kâfirlik diye nitelenen eski dinin merkezi olması ve anatomi v.b gibi alanlarda yapılan çalışmalar nedeniyle yakılıp yıkıldığı bilinmektedir. Anatomi yüzünden şehirler yıkılmıştır, yani.
5. yüzyılda Sicilya kralı II. Ferdinand’ın idam edilen mahkûmların tıp öğrencilerine kadavra olarak verilmesini emretmesi, anatomi bilimi için önemli bir aşama olmuştur. Papalık makamının kadavralar üzerinde çalışabilme iznini vermesi 1480 yılına rastlar. Ancak modern anatomi biliminin kurulması16. yy da Andreas Vesalius yaptığı çalışmalarla mümkün olabilmiştir.
Evet, ortada bir mabat sorunu var ama bu meselenin sadece başbakan Merker’in M. glutaeus maksimus (popo) kaslarından ibaret olmadığı ortadadır!

27.04.2006 / BURSANIN SESİ GAZETESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder