SPORDA, BİLİMDE VE SANATTA DİSİPLİN
Askeri disiplinden başka intizamı anlamakta zorlananlar için; spor, bilim ve sanatın “disiplin” sayılması ilginç olabilir. Oysa bu disiplinler belki askeri olanından çok daha zapturaptçıdır.
Bununla beraber disiplin sözcüğü belli bir program içinde sıkı bir çalışmayı da anımsatır. Hem spor hem sanat hem de bilim olağanüstü bir disiplinli çalışma gerektirir.
********
Bir orkestra düşünelim. Örneğin, bu 45. Uluslar arası Bursa Festivalinin açılış gecesinde, gerçekten hoş bir konser veren Bursa Bölge Senfoni Orkestrası olsun.
Genlerimizdeki müzik, bir saz ve bir sesten ibarettir. Böyle olunca da sahneyi farklı müzik aletleriyle ağzına kadar dolu görünce insan, içten içe ürküyor. Ancak elinde baget sallayan uzun saçlı adamın “komutan” olduğunu anladığımızda, her şeyin “kontrol altında” olduğuna inanıyoruz. Kabul etmek gerekir ki şef İbrahim Yazıcı orkestrayı bir çizgi film kahramanı zarafetiyle yönetiyor.
Sahneye Soprano Selva Erdener çıkıyor. Bir İtalyanca parçanın arkasından “aman avcı, ay gız, yarim senden ayrılalı” gibi bizden eserler büyük alkış alıyor. Arada J.S.Bach ve Ravel’in besteleri seslendiriliyor. Bursa seyircisi senfoni orkestrasını alkışlarla uğurluyor.
Sanatın gerçek bir disiplin olduğunu anlamak için böyle bir sanat etkinliğinin arkasındaki yoğun düşünsel çabayı ve ağır fiziksel çalışmayı görebiliyorsunuz.
Önce müziğe yetenekli insanları bulacaksınız, bunları ciddi bir eğitimden geçireceksiniz ardından bir orkestrayla beraber yıllar süren alıştırmalar yapacaksınız! İyi olmak için sürekli çalışacaksınız, sürekli antrenman yapacaksınız.
Bu vesileyle yaklaşık bir ay süresince şenlikli bir yaşam sevincini şehrimizin üstünde estirecek olan festival sanatçılarına buradan şükranlarımızı sunuyoruz.
********
Diğer taraftan, bugün insanlığın ulaştığı nokta apaçık “bilimsel disiplinin” eseridir.
Bir yazarımızın değindiği gibi, çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet yönetmeye aday olduğu dünyayı bugünün öğrencisi kadar bile tanımıyordu. Daha düne kadar tedavisi mümkün olmayan nice hastalığın yeryüzünden neredeyse silinmiş olması bilimsel disiplinlerin başarısıdır. Bilime inanmayı hurafe sayan kendinden menkul zevata da dahil bütün insanlık bu gelişmelerden payına düşeni almaktadır.
Tek başına zekâ, bilim adamı olmak için yeterli değildir. Bilimsel verilerin sıkı düzeni içinde belki binlerce deney, araştırma ile istenen sonuca ulaşılabilmektedir. Disiplinli çalışma bilimin esasıdır.
********
Spor için birçok tanımı yapılabilir. Ama en basit şekliyle, spor disiplindir, diyebiliriz. Sadece antrenman yapabilmek bile, ciddi bir kararlılık ve neredeyse askeri bir disiplin gerekir.
Bir hareketin kusursuz yapılabilmesi için yaklaşık bir milyon kez tekrar edilmesi gerekir. Buna bir engram denir. Sistemli ve düzenli bir çalışma olmadan engram oluşturmak mümkün değildir.
Uzmanların belirttiğine göre de elit düzeyde yarışacağı düşünülen bir sporcunun 12 yaşında temel spor tekniğini kazanmış olması gerekiyor. Bu nedenle spora başlama yaşı giderek düşmektedir.
Spor, sanat ve bilimde sistem olmadan disiplin olmadan; yani akıl ve çalışma olmadan başarılı olmayı ummak büyük bir yanılsamadır.
15.06.2006 / BURSANIN SESİ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder