30 Oca 2011

uçmak

HAZERFEN’İN ÖZGÜR RUHU

Geçtiğimiz aylarda Bursalı bir grup gencin yamaç paraşütü takımı kurduklarını öğrenmiş ve sevinmiştik. Sporcular çeşitli basın kuruluşlarına yaptıkları açıklamalarda birçok şey söylediler ama kendilerine yakıştırdıkları “Stratus Team” ne demek onu açıklamadılar.
Bursalı paraşütçü gençler havacılık yarışmalarına katılmayı hedefliyorlar. “Stratus Team” adı daha çok bir Anglosakson takımını çağrıştırıyor. Sporcular umarız en azından o dili konuşan ulusların takdirini kazanırlar. Düşünsenize bir Türkün “stratus team” diye tezahürat yaptığını; zavallının dilini eşek arısı sokmuş kadar olmaz mı?
Bu genç insanların spor yapmaktan başka bir kastları olmadığını elbette biliyoruz. İngilizce (dil) bilmeyenin bilim adamı olmasının mümkün olmadığı, ticari yaşamının neredeyse yabancı dillerle sürdürüldüğü, bankaların İngilizce yazıştığı bir ülkede, ne olmasını beklerdiniz? Geçenlerde gazetelere yansıyan bir habere göre Türkiye’deki bankalarının İngilizce yazışmasını eleştiren BBDK başkanı Tevfik Bilgin, “bankaların İngilizce yazılarını yırtıyorum. Madem bu ülkede çalışıyorsunuz, bu ülkenin dilini kullanacaksınız” diye tepkisini dile getirdi. (19 Mayıs, Milliyet)
*****
Neyse, biz yamaç paraşütüne dönelim. Bu spor havacılık branşları içinde en kolay ve en yaygın olarak yapılanı sayılıyor. Fransızların parapente, İngilizlerin paragliding dedikleri şey Türkçede “yamaç paraşütü” olarak yer bulmuştur. 1940’lı yıllardan başlayarak geliştirilmeye çalışılan bu spor nihayet 1980’li yıllarda olgunluğa ulaştırılabilmiştir. Giderek de daha kaliteli ve nitelikli malzemelerle güvenliği artırılmıştır.
THK ve ODTÜ, Hacettepe, Anadolu Üniversitesi, gibi çeşitli kurumlar yamaç paraşütü eğitimi vermektedir. Genellikle 3–5 günlük teorik ve pratik eğitimler sonrasında uçuş yapılabiliyor. Başlangıçta 30–40 m. yükseklikteki tepelerden başlanan kısa uçuşlar giderek uzun mesafeli paraşüt seyahatlerine dönüşüyor. Turizm amaçlı olarak 1990’lı yıllarda Fethiye Ölü denizde yapılmaya başlandı. Hala da yoğun ilgi görmektedir.
Ülkemizde kırka yakın havacılık topluluğu yamaç paraşütü yapmaktadır. “Uluslar arası Yamaç Paraşütü Federasyonunun” Türkiye’deki temsilciliğini THK yapmaktadır. Bu sporun federasyonu henüz oluşmamasına karşılık; “federasyonumu istiyorum” kampanyaları başlatılmıştır. “Türkiye Yamaçparaşütü ve Yelkenkanat Federasyonu” amblemi de oluşturulmuş olarak gün sayıyor görünmektedir. İnternette www.yamacparasutu.net adresinden ayrıntılı bilgi edinilebilir.
Bursa, ilk yamaç paraşütçülerini 1990’lı yıllarda Uludağ’da izledi. Özellikle kış aylarında açık havalarda ODTÜ öğrencileri Murat Tüzün öncülüğünde Fatintepeden Beceren pistine ya da Kuşaklı kayadan Mandıraya uçuşlar yapılmıştır. Aynı yıllarda Demirtaş Çim kayağı tesislerinde yamaç paraşütü antrenmanı yapan gruplar görülmeye başlandı.
Anlaşıldığına göre zaman içinde yamaç paraşütü Bursalı gençlerin ilgisini çekmeye başlamıştır. Bursa coğrafi konumu gereği Uludağ’ı, Katır dağı ve onlarca tepesiyle bu sporun tam da yeridir.
*****
Havacılıktan, uçmaktan söz edip de Hazerfen Çelebi’yi anmamak olmaz. Kendi tasarısı yelken kanatlarla Galata Kulesinden uçan bu “çılgın Türk’ü” belli ki yeterince anlamamışız. Bu toprağın, bu kültürün has insanı olan Hazerfen; padişaha rağmen ve kafasının kesilmesi pahasına uçuşunu gerçekleştirmiştir. Muhtemelen onu dehşetle izleyen egemenler, vahşi bir içgüdüyle gelecekte var olamayacaklarını fark ettiler. O özgür ruhu bu kıskançlıkla katlettiler.
Bursalı yamaç paraşütçüleri kendilerine yakıştırdıkları “stratus team” yerine aynı özgür ruhu taşıdıkları Hazerfen adıyla özdeşseler daha iyi olmazmıydı?
25.05.2006 / BURSANIN SESİ GAZETESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder