14 Şub 2011

dünya ikincisi olsan da...

SPOR KÜLTÜRÜ
Türk atasözü “sel gider kum kalır” der.
Kültür de böyledir. Toplumun yaşantısındaki sevinçler, hüzünler, kavgalar, sevişmeler, şunlar bunlar geçer gider; onlardan arda esası, tortusu kalır. Kültür bu tortulardan oluşur. 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası bitti gitti. Doğrusu milli takımımızın final oynaması ve sonuçta tarihinde ilk kez dünya ikincisi olması ulusumuzun göğsünü kabarttı. Öte yandan bu önemli spor olayı geride epey şeyler de bıraktı.
***
Her ne kadar Fenerbahçe teknik direktörü Aykut Kocaman “milli takımda oynamak bir sporcu için parayla pulla ölçülemeyecek kadar büyük bir onurdur, en büyük kazançtır.” dese de; bu turnuvada ilk kez bir sporcunun daha maçlar oynanırken “maddi ve manevi” destek istediğine şahit olduk.
Kaptan Hidayet spor kültürümüze “maddi ve manevi destek” deyimini kazandırdı.
***
Basketbol şampiyonasında çok başarılı bir organizasyon yapan Türkiye buna rağmen 3200 İsviçre Frangı ceza aldı. Denildiğine göre TBF, başbakan Erdoğan maçı izliyor diye Türkiye-Rusya karşılaşmasında dansçı kızların gösterisine izin vermemişti. Ceza da bunun için verilmişti.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurulan Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak, “Eğer sportif bir organizasyon yapıyorsanız, uluslararası kurallara uymanız gerekir. FIBA istiyorsa ponpon kızlar çıkmalıdır. Ben kendim şahsen buna karşı olsam da kurallara uymak gerekir. Her gün gazetelerde çıplak kadın fotoğrafları var. Ama ne yapıyoruz, o gazeteleri yine de okuyoruz…” diye konuştu.
TBF kültürümüze “başbakanın izleyebileceği maçlar” anlayışını getirdi.
***
Basketbol dünya şampiyonluğunu “eğlence” yüzünden sorumsuzca kaybettiğimizi bilmiyorduk. Kaptan Hidayet ifşa etti: “Elimize güzel bir fırsat geçmişti. Birinciliği Sırbistan maçından sonra kaybettiğimizi düşünüyorum. Kazandığımız Sırbistan maçı sonrası büyük bir coşku ve kutlama oldu. O gece geç yattık. Eğer bir gün dinlenebilsek ABD karşısında sonuç farklı olabilirdi. Şampiyon olma şansımız artardı. Her şeye rağmen büyük bir başarı elde ettik. Bu ikincilikle Türk spor tarihine geçtik. İnşallah ileride de böyle başarılar elde ederiz.”
Demek ki sporcunun erken uyuması ve iyi dinlenmesi milli bir görevdir.
***
Bu turnuvanın en dramatik yanı da ödül töreninde cumhurbaşkanı, başbakan ve hükümet üyelerinin yuhalanmasıydı. Bakan Faruk Nafiz Özak, bu yakışıksız olaya haklı olarak sert tepki gösterdi. “Seviyesiz ve terbiyesiz insanlar büyük ayıp işledi. Bütün dünyanın izlediği bir organizasyonda bu yaşandı. Final maçından bir gün önce (referandum öncesi) VIP tribününde insanlar ‘hayır, hayır’ diye bağırıyorlardı.” ifadesini kullandı.
Tribünlerden yuh çekenlerin kameralardan tespit edilip hesap sorulacağının açıklanması ise seyirciler açısından önemli bir milattı. Bundan böyle maçlarda herkesin öyle aklına geldiği gibi bağırılıp çağıramayacağı anlaşıldı.
***
Türk spor tarihinde en büyük ödül Basketbol milli takımına verildi. Fakat Ankara Barosu avukatlarından Sedat Vural, Başbakan tarafından verilen 28,5 milyon TL primin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle dava açtı.
Avukat Vural, “5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun 24. maddesinde, örtülü ödenek kapsamına giren harcamaların ne amaçla ve nasıl yapılacağı belirtilmiştir. Burada da görüleceği üzere uluslararası spor karşılaşmalarında ilk 3 dereceye giren sporculara ödeme yapılacağıyla ilgili hiçbir hüküm yoktur. Bu ödeme toplumsal vicdanda da ciddi sorgulama ve tartışmalara neden olmuştur.” Dedi.
Bundan böyle devletin ödül yönetmeliği dışında verilecek paralar erkenden harcanmamalı; maazallah açılan iptal davaları ya aleyhte sonuçlanırsa, değil mi?
***
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, milli basketbol takımı için anıt yaptıracağını açıkladı. “Milli takımımızın bu başarısını taçlandırmak için ilçemizdeki parklardan birisinde 12 Dev Adam Anıtı yaptırılmasına karar verdik. Anıtın açılışını, bu tarihi başarıya imza atan milli sporcularımızla birlikte yapacağız” dedi.
Politik kadirşinaslıkta birinci olmak ta böyle bir şey işte…
****
Sel gider, kültürü hepimize kalır. Hayırlı olsun…
05.10.2020 BURSA MEYDAN GAZETESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder