ASLANA NEY ÇALAN ADAM
Aslan, insanlarda her daim bir hayranlık uyandırmış; ezelden beri güç ve cesaret sembolü olarak kabul edilmiştir.
M.Ö 700’lerde Asur kralı Asurbanipal nasıl bir güce sahip olduğunu kanıtlamak istercesine “aslanı ben öldürdüm” yazılı kabartmayı taşlara oydurmuştu.
Efsanevi özellikleriyle insanları büyüleyen bu büyük kedinin gerçekte hayatta kalma güdüleriyle hareket eden bir canlıdan başka bir şey olmadığını elbette biliyoruz. Ormanlar kralı ilan edilmesine karşın bazen iki-üç “sümüklü” sırtlana ağzındaki lokmayı kaptıracak ve kuyruğu bacakları arasında kaçacak kadar çaresiz kalabildiğini belgesellerde izliyoruz.
Aslında bir tarla faresinin hayatını sürdürebilme becerisine bakıldığında bir aslandan hiç de aşağı olmayan cesareti görülebilir. Ama siz ne derseniz deyin insanlar açısından fare korkak ve güçsüz, aslan ise aslandır.
Ve kuşkusuz bu inançtaki en büyük etken insanların güçlüye ve güce tapma konusunda ki saplantılarıdır.
****
Geçen hafta Akdeniz TV’nin akşam haberlerinde aslanlı bir hikâye konu ediliyordu. Gerçi hebere konu aslan, öyle yeleli falan babayani bir hayvan değildi ama nihayetinde bir aslandı.
Habere bakılırsa, bakıcısını bile yanına yaklaştırmayan bu dişi aslan; kafesine girerek ona ney çalan müzisyeni huşu içinde kuzu gibi dinliyormuş. Bir sonraki karede ekranlarda beliren sözkonusu neyzenin geçkince bir bitirim olduğu anlaşılıyor. Neyzene kafese nasıl olup da girebildiği sorulduğunda “o bana âşıktı” diyor, çapkın bir gülümsemeyle… Dediğine göre o ney çalarken aslan adeta bir pisi oluyor ve hatta üstada sarılıyormuş. Parmağını sallayarak iddiasını sürdüren saçları boyalı müzisyen: “...o, bana şarkı söylerdi, ben aslan mırıltısı dinlemiş adamım; bu herkese nasip olmaz” diye devam ediyor. O anda ekranda kafesin arkasından da olsa aslanı “dudağından” öpmeye çalışan zampara müzisyenin görüntüsü beliriyor.
Ancak haberin devamından anlaşıldığına göre söz konusu aslan ne yazık ki bir nedenle ölmüş. Neyzen bu duruma vurgu yaparak “onu çok özlediğini” söylüyor. Gözleri doluyor.
Ve fakat tabiki hayat devam ediyor. Ölenle ölünmüyor ki!...
Bu kerameti kendinden neyzen amcada ne yapsın? Sevdiği dişi aslanın anısını yaşatmak için kafeste ney çaldığı aslanlı görüntülerden derlediği bir klipi eşe dosta ve isteyenlere hediyesi mukabilinde dağıtmayı tasarlıyormuş.
Türkçesiyle, aslanı kediye çevirip söz dinletme gücünü cümle âlem bilsin istiyor.
****
Bu vesileyle internette dolaşan şu şaşırtıcı ve komik kartvizit geldi aklımıza; hani kartvizit sahibi adam kendini "AK parti belediye meclisi üyesinin kocası.” Diye tanıtıyordu.
Şimdi ille de bu haberlerden bu hikâyelerden bir ders çıkarılacaksa şöyle denebilir: Demek ki güç ve ün peşinde koşmak söz konusu olduğunda krallar için de, parti meclisi üyesi karısı olan kocalar içinde, yaşlı neyzenler için de durum değişmiyor: Biri aslanı öldürebilmiş olmakla, öbürü aslana söz dinletebilmiş olmakla, diğeri de artık bilemeyiz neyle; güç sahibi olduklarını kanıtlama ihtiyacındadırlar.
Şu fani dünyada aslan gibi aslan da olsanız farketmez. Acımasız güç tutkusu karşısında sıradan bir figürandan fazla bir şey olmanız mümkün değildir. Bir de asalaklar var tabi, o zavallı gücü güç yapanlar...
28.01.2007 / www.bursa.net
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder