4 Şub 2011

insanın kurdu insan

             MÜHRE
          İnsanlar kendi dışındaki canlıları insansı özelliklerle algılama eğilimindedirler. Bu insansılaştırmada hayvanlara biçilen rollerde onların görüntüleri ve davranışları belirgin rol oynar.
          Aşağıda aktaracağımız gibi bazı olaylar karşısında içgüdüsel hayvan davranışlarına atıfta bulunularak konu daha da çarpıcı şekilde ortaya konulabilir.
          Burada sözünü edeceğimiz mühre,  "avı istenen yere çekmek için kullanılan çığırtkan kuşlara verilen isimdir."

           "Ördek gibi avlanmak"
          Beş yıldızlı otelde yöneticilik yapan bir arkadaşımızın anlattığı olay, bize işte bu “mühreleri” hatırlattı. Söz konusu otel onca ihtişamına karşın işçilerine çok düşük ücretler ödemekteymiş. Sonunda çalışanların geldiği nokta sendikal örgütlenme olmuş. Nasılsa bu arada dışardan gelen bir “sendikacı” onlara bu konuda yol göstermiş. Yetkili olabilmek için sendikaya katılacak olanların yeter sayıya ulaşmasını sağlamış. Son aşamada sendika burada çalışanların yasal temsilcisi olunduğunu bildirerek, işverenle toplu sözleşme yapabilecekmiş.
         Fakat böyle olmamış. Otel çalışanlarını örgütleyen bu “sendikacı” elinde sendikaya katılanların listesi olduğu halde patronun karşısına çıkmış. Otele sendikanın girmekte olduğunu ve bu anlamda bütün prosedürün tamam olduğunu bildirmiş. Patron da sormuş tabi, “bunun bir çaresi yok mu?” Diye. Sözde sendikacı zaten “çare” için ordaymış. Örgütlenmeye katılan bütün çalışanların adını “hediyesi karşılığında” işverene teslim edivermiş.
          Akabinde beklendiği gibi sendikaya üye olanların tümü işten çıkarılmış. Yani hak aramaya çalışanlar biran da işsiz kalıvermişler. Bu iğrenç pazarlığın şahidi olan arkadaşımız, insanların bu kadar hain ve alçak olabildiğine hala inanamadığını söylerdi.
          Yaşananlar bu iş kolunda çalışanlar açısından kadar yıkıcı olmuş ki, aradan geçen onca yıla rağmen bugüne kadar Bursa da hiçbir otele sendika girememiş.
          Çalışanların “ördek” gibi avlandığı bu olayda mühre görevi yapan sözde sendikacının öykündüğü “mührenin” nasıl bir hayvan olduğunu anlatmaya devam edelim:

          "Gökten çekilirken Zühre / Ördekleri çeker mühre"
          Avcıların “uçan av” grubunda saydıkları ördeklerin inanılmaz bir görme yetenekleri vardır. Oldukça hızlı uçma becerisine de sahip olan ördekleri avlamak pek de kolay değildir. Bununla beraber avcıların tuzak kurma yöntemleri ve sonsuz sabırları dengeyi onlardan yana bozmaktadır.
          Avcılıkla ilgili olanlar bilirler, ördek avcılığında kullanılan geleneksel yöntemlerden biri güme diğeri ise mühre’dir.
          Şair Ahmet Kutsi Tecer’in yukarıdaki dizelerinde, belirttiği gibi mührenin görevi, soydaşı ördekleri avcının atış alanına sokmaktır. Yani insani ölçülerde hainlik denen şeydir. “Hain” mühre, bağırıp kanat çırparak havadaki ördekleri suya inmeye çağırır. Yaban ördeklerinin suya inmeleriyle ve avcıların atış menziline girmeleriyle beraber mühreler derhal kenarlara doğru çekilerek hedeften çıkarlar. Çağrıya uyup ta suya inen ördekler bu çığırtkanların neden yanlara kaçtıklarını anlayamadan avcıların silahları patlamaya başlar. Söylendiğine göre silahlar sustuğunda yani av bittiğinde mühreler kanat çırpar suya dalıp çıkarak adeta avcılara alkış tutarlarmış.

           Yani...
          Yukarıdaki olay ve benzerlerinden anlaşılmaktadır ki; insanların hayvanlar âleminin ilkel dürtülerinden kurtularak kemale ermesi serüveni ancak bir arpa boyu kadar yol almıştır. En büyük tesellimiz ise bu onurlu yolun savaşçılarının hiç tükenmemesidir.


03.05.2007 / www.bursa.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder